Hakkında
Muharrem Balcı hakkında yazılmış/söylenilmiş olanları okuyabileceğiniz sayfadır.
Muharrem Balcı hakkında yazılmış/söylenilmiş olanları okuyabileceğiniz sayfadır.
Muharrem Balcı'nın, farklı konulardaki deneyimlerini ve tüm söyleşilerini büyük bir zevkle okuyabileceğiniz sayfadır.
Muharrem Balcı'nın, farklı alanlardaki tüm kişisel sunum, yazı, tebliğ, makale, rapor, mektup, bayram mesajı, kitap, söyleşi, konuşma metin ve videolarını bulabileceğiniz sayfadır.
Video ve konuşmalarını bulabileceğiniz sayfadır.
Örnek Kararlar'ı, Savunmalar'ı, Raporlar'ı, Belgeler'i, Alıntı Yazılar'ı, Söyleşiler'i ve Hukuk Terimleri'ni bulabileceğiniz sayfadır.
Çok sayıda kitap ve özetlerini, örnek kişilerin yazılarını bulabileceğiniz sayfadır.
Sunum, yazı, görsel, video ve belgeleri bulabileceğiniz sayfadır.
Hukukçu Muharrem Balcı Pınar Yayınları arasında çıkan İstanbul Sözleşmesinden İnsanı ve Aileyi Korumak kitabında küresel bir ifsad projesi olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin
izini sürüyor ve bu kavramın, şaşırtıcı biçimde İstanbul Sözleşmesi’nin temelini oluşturduğunu ortaya koyuyor. Kavramın nasıl ortaya çıktığını, toplumsal olarak küresel ve yerel aktörlerce nasıl belirleyici hâle getirildiğini inceliyor. Bunu yaparken hem tarihsel hem sosyolojik
hem de hukuki kaynaklara başvuruyor; insan, aile, evlilik, din, eğitim gibi birçok alanda bu
kavramın toplumsal hayat üzerindeki etkilerine işaret ediyor. Bununla bağlantılı olarak İstanbul Sözleşmesi’nin hayatımızın her veçhesine sirayet eden tahrip edici etkilerinin farkına
varmamızı sağlıyor.
Küresel bir proje olarak toplumsal cinsiyet eşitliği söyleminden YÖK tutum belgesine,
anne-baba yerine ebeveyn kavramının tercih edilmesinden cinsel tercih/yönelim ifadesine,
İstanbul Sözleşmesinden Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesine kadar uzanan bir dizi
hayati meselenin kapsamlı ve eleştirel bir değerlendirmesini sunan kitabını Muharrem Balcı
ile konuştuk. (Umran)
İnsanlık için ciddi tehditler içeren, aile kurumunu ortadan kaldırabilecek etkileri olan bu sözleşmeyi detaylıca değerlendirip yazı ve konuşmalarıyla gündemimize sokan bir isim de Hukuk Vakfı Başkanı Av. Muharrem Balcı… İstanbul sözleşmesine el kaldıran, yürürlüğe sokan ve uygulanmasına dönük adımlar atan tüm kesimleri uyaran Av. Muharrem Balcı, Sözleşmenin iptal edilmesi içi yoğun çaba gösteriyor. Biz de Av. Muharrem Balcı ile aile kurumundaki yozlaşmayı, bozulan aile yapısını, kadına yönelik şiddet söylemini, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını, İstanbul sözleşmesini ve toplumsal etkilerini konuştuk…
İstanbul Sözleşmesi, görünen amacı kadına karşı şiddeti önlemek, görünmeyen/asıl amacı toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel yönelim gibi kavramları taraf devletlerin politikası haline getirmektir. Sözleşme taraftarları Sözleşmenin şiddet yönünü toplumun önüne getirerek, asıl amacı gizlemektedirler. Nitekim Sözleşmeyi imzalayan ve onaylayan siyasi irade uygulamaya geçtikten 6 yıl sonra uyarılara kulak vermiş ve Sözleşmenin aile yapımızı bozan, her tür cinsi sapıklığa meşruiyet kazandıran ve cinsel sapıklık aktivizmine güvence veren bir Sözleşme olduğunu itiraf ederek, bir tartışmanın siyasal fitilini ateşlemiştir.
Allah’ın her günü, yedi düvel edebiyatı ile uyutulmaya çalışıldık. Ne zaman insanca bir düşünce veya eleştiri getirsek, ‘şimdi sırası değil’, ‘sen de mi abi’ gibi laflarla ötelendik. Bunlar OHAL değilse, nedir OHAL? Bir hukukçu kardeşimin raporundaki deyimiyle, OHAL, BU HAL
Konuşan Av. Ayşe AKPINAR 30 Mayıs 2019 tarihinde açıklanan Yargı Reformu Stratejisi(YRS)nin amacı nedir? Neden YRS ye ihtiyaç duyulmuştur? Yargı Reformu AB üyelik sürecinin bir parçası olup, AB uyumu kapsamında kapsamlı bir değişim paketidir. Nihai tahlilde, Yargı Reformu Stratejisi Belgesi’nin 3. maddesinde ifadesini bulduğu gibi, hukuk devletinin güçlendirilmesi, hak ve özgürlüklerin korunup geliştirilmesi, etkin ve hızlı işleyen bir adalet sisteminin oluşturulması amaçlanmıştır. Hemen belirtmeliyim ki, belgeye yansıyan kabul, Türkiye’de bir hukuk devletinin varlığıdır. Ancak, hukuk devletinin varlığını kabule rağmen, 2009, 2015 ve 2019 yıllarında bu kadar kapsamlı bir Yargı Reformu Stratejisi hedeflenmesi ve hazırlıkları, bir hukuk devletinin varlığına değil, hukuk devleti olma yolunda adımları ifade etmektedir.“Cinsiyet eşitliği” ifadesini doğru buluyor musunuz? Cinsiyet eşitliği, yaradılıştan insanlara verilmiş eşitliktir. Kadın – erkek eşitliği. Toplumsal cinsiyet eşitliğinde ise “Toplum tarafından yüklenen (Dikkat! Yaradılıştan değil) ve sosyal olarak kurgulanan roller, davranışlar ve eylemler” esas alınıyor. Bir başka ifade ile cinsiyet rollerinin yaradılıştan değil toplum tarafından verilmesinden bahsediliyor. Esasen yaradılışta eşitlik, yani cinsiyet eşitliği, farklı cinslerin temel hak ve özgürlüklerde eşit olmasıdır. BM İnsan Hakları Beyannamesinde olduğu gibi, İslam inancında da cinsler eşittirler. Her türlü hakların dağıtılmasında ve insanlık onurunda eşitlik.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinde,Bir avukat olarak, öğrencilik yıllarınıza döndüğünüzde, iyi ki de yapmışım dediğiniz veya şimdiki aklım olsa yapmazdım dediğiniz şeyler var mıdır? Biz hukuk öğrencilerine neler tavsiye edersiniz? Gençlik yıllarım 1968 ve sonrası yıllardır. Yani 68 Kuşağı’na ilintilenmiş bir yaşta, 1972’de Üniversiteye girdim. Liseyi 6 yılda, üniversiteyi de 6 yılda tamamladım. Bundan dolayı da şükrediyorum. Tam zamanında bitirmiş olsaydım, şimdiki bilgi – eylem, iman – amel bütünlüğüm olmayacaktı diye düşünüyorum. Bu yüzden genç arkadaşlara amiyane tabirle “çok da şey etmeyin” diyorum. Kaderin bize ...